
Felsefenin Temel İlkelerini okurken orada böyle bir yazı okumuştum.
Bunun cevabı olarak da durum ve şartlar onu ne yapıyorsa odur gibi bir savunma vardı.
Hatta Marx diyor ki “İnsan durum ve şartlarla meydana geliyorsa, öyleyse durum ve şartları insanca yapmak gerekir”.
Peki durum ve şartlar iyi yapmak ne demek?
Durum ve şartlar ne oluyor da insanı etkiliyor?
Yani burada bahsedilen anlayabildiğim kadarıyla toplumdan dolayı insan bu şekilde oluyor. İyi de toplumu oluşturan bireyler değil mi? O zaman durum ve şartlar yine dönüp dolaşıp insana, bireye gelmiyor.
Peki insan bu durum ve şartları nasıl değiştirebilir?
İnsan durum ve şartları kendinden başlayarak değiştirebilir. Yani ilk benden.
Durum ve şartların bozuk olmasının sebebi tabi ki toplumun bozulması kaynaklı, bu da insanın bozulmasından başlamıyor mu?
İnsan iyi midir kötü müdür? İnsanın fıtratında ikisi de mevcuttur. İnsan iradesi ile iyiyi veya kötüyü seçme özgürlüğüne sahiptir. Önce idrak edecek iyi nedir, kötü nedir, sonra da diyecek ki ben iyiye yöneleceğim. Tamam da bu iyi neye göre iyi? kime göre iyi? İyi kaç tanedir?
Marks’a göre mi iyi, kendi menfaatine göre mi iyi, bilmem şuna göre mi iyi?
İyi kime göre iyi?
Kime göre iyi farklılık gösterebilir ama biz, bizi yaratanın iyi kavramına bakarsak esas iyiyi ancak orada bulabiliriz. Çünkü diğer iyilerin içinde bir menfaat, heva veya heves olma ihtimali yüksektir. Ama Allah’ın söylediği iyi öyle değildir.
O zaman biz kıyas veya değerlendirme yaparken kullanmamız gereken iyi, Rabbimizin bize iyi dediği şeydir. O iyiyi araştırmak ve ona göre davranmaktır.
Böyle olunca kişilerin iyileri ile değil gerçek iyi ile hareket etmiş oluruz.
Biz ve etrafımızdakiler aynı iyi ile hareket edersek, o zaman durum ve şartlar değişecektir. Durum ve şartlar değişince de toplumda değişecektir. Bu bana Rabbimizin bize bildirdiği şu kelamı hatırlattı: (şükürler olsun)
…Bir toplumu oluşturan fertler kendi iç dünyalarındakini değiştirinceye kadar, Allah onların oluşturduğu toplumu değiştirmez. Allah bir topluma kötülük diledi mi, artık onun için geri çevrilme diye bir şey yoktur. Onların Allah’tan başka yardımcıları da yoktur.
Ra’d Suresi 11. Ayet
Bu ayette de gayet net şekilde söylemiş olduğum konu anlatılmaktadır.
Yani sonuç olarak durum ve şartları insanca yapabilmek için kendimizden başlamamız gerekiyor. Bunun yansımaları olacak olan çevremiz ve toplumla beraber zaten durum ve şartla insanca olacaktır. Birilerine göre değil, Allah’ın istediği gibi. Zaten birilerinin iyilik anlayışına göre olduğu için bu halde her şey.
Gerçek şu ki, Allah adâleti, iyiliği ve akrabaya yardım etmeyi emreder; yüz kızartıcı işleri, fenalığı ve azgınlığı yasaklar. O, düşünüp öğüt alasınız diye size öğüt veriyor
Nahl Suresi 90. Ayet
Başarı yalnızca Allah’ın yardımıyladır.
Övgü alemlerin Rabbi olan Allah’a mahsustur.
Çok önemli bir konuya değinmişsiniz. Herkes kendinI iyi bir insan olarak tanımlar veya başkası için; o iyi bir insan der. İyi de neye göre iyi?? Bunun tanımını çok iyi bilmek lazım. Ben iyiyim demekle olmuyor. Bunu da bize ayetlerle hatırlattığınız için teşekkür ederim.
BeğenLiked by 1 kişi
Kesinlikle Ayse Hanim. Tesekkur ederim ilginiz için
BeğenBeğen
👍🏼Doğru İyiliğin bilgisini yalnızca Rabbimizden öğreniriz.
Kime göre, neye göre iyilik benim çocukluğumda çok sorduğu bir sorudur. Muhtemelen herkes sormuştur. Ben geleneksel mahalle ortamında büyüdüm. Ve özellikle küçük mahallelerde kızlara karşı baskıcı yaklaşım fazladır. Fakat bu doğruları kime göre diye sorduğumuzda tek bir cevap karşımıza çıkar “ele göre!” Yani konu komşuya göre. İyilikle doğrudan alakalı değil fakat bizim bir konuyu kime bağladığımızla ilgili birçok doğru ve doğrular.
Yazınızı iki kez okudum. Hardal tanesi kadar bile olsa bir iyiliği hor görme (sanırım bir hadis) sürekli aklıma geldi. Hardal tanesi kadar iyilik kavramını hayatımıza yansıtırsak sanırım pek çok kişiyi etkileriz. Çünkü insanlar birbirinden etkilenir.Rabbimiz bunu, sizinde yazdığınız gibi çok güzel anlatmış ayetinde…
BeğenLiked by 1 kişi
Allah razı olsun yorumunuz için
BeğenBeğen